Dil ve Kur tercihinizi sitenin en alt sol taraftaki bölümden değiştirebilirsiniz.
ANNE BABAYA İYİLİK YAPMAK
Dinimizde, anne ve babaya hizmet etmek ve onlara saygı göstermek en yüksek erdemlerden biri olarak kabul edilir. Allah, Kur’an-ı Kerim’in İsrâ Sûresi’nde bu konuyu emrederek, ebeveynlerin gönlünü hoşnut etmemizi ve onlara nezaketle yaklaşmamızı buyurmuştur. Ayet-i kerimede, “Rabb’in katî olarak yalnızca kendisine ibadet etmenizi ve ana-babaya iyilik yapmanızı emretti. Senin yanında onlardan biri veya her ikisi de ihtiyarlık çağına gelirse sakın onlara ‘öf’ bile deme, onları azarlama ve onlara güzel söz söyle.” denilmektedir. Bu emir, ebeveynlere saygının Allah’a olan kulluğumuzun ayrılmaz bir parçası olduğunu hatırlatır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de anne ve babaya hizmet etmenin ve onlara şefkatle yaklaşmanın Allah katında büyük bir değer taşıdığını pek çok defa vurgulamıştır. Bir hadis-i şerifte, "Anne ve babanın duası Allah katında reddedilmez," buyurarak onların rızasını almanın bize Allah’ın rahmet kapılarını açacağını hatırlatmıştır. Bir başka hadis-i şerifte ise, “Cennetin kokusu beş yüz yıllık mesafeden duyulur. Ancak anne-babasına isyan eden o kokuyu alamaz,” buyurarak anne-baba rızasının ahiretteki değeri üzerinde durmuştur. Bu örnekler, ebeveynlerin rızasının Allah katında ne kadar kıymetli olduğunu gösterir.
ANNE BABA HAKKI
Ebeveynlere hizmet etmenin önemine dair pek çok kıssa günümüze ulaşmıştır. Sahabelerden birinin, yaşlı annesini sırtında Kâbe’yi tavaf ettirdiği anlatılır. Tavafını tamamladıktan sonra Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) dönerek “Ya Resulallah, anneme hakkını ödeyebildim mi?” diye sorduğunda, Peygamberimiz şöyle buyurur: “Sen onu sırtında Kâbe’yi defalarca tavaf ettirsen dahi onun bir doğum sancısının hakkını ödeyemezsin.”
Bir gün İbn-i Ömer (r.a.)’ı yaşlı bir adamı sırtına alarak taşıdığını gören yanındakiler, “Bu adamı neden sırtında taşıyorsun?” diye sorduklarında, “Bu adam, babamın dostudur. Babamın hatırı ve dostluk hakkı için ona böyle hizmet ediyorum,” der. İbn-i Ömer’in bu davranışı, anne-babaya ve onların değer verdiklerine olan hizmetin, Allah katında ne kadar değerli olduğunu gösterir. İbn-i Ömer’in bu fedakarlığı, bize anne-baba sevgisinin sadece kendi anne ve babamıza değil, onların sevdiklerine dahi gösterilmesi gerektiğini öğretir.
CENNET'İN ANAHTARI
Sözün özü, ebeveynlere hizmet, dünyada en kutsal vazifelerden biridir ve Allah katında büyük bir ehemmiyet taşır. Onların dualarını almak, gönüllerini hoşnut etmek ve ihtiyaçlarına cevap vermek, kulluk yolunda yükselmenin sırlı anahtarlarından biridir. Anne ve babaya hizmetle geçen her an, Allah’a olan yakınlığımızı artıran ve manevi derecemizi yücelten değerli bir ibadettir. Bu yüzden, Allah katında makbul bir kul olma niyetiyle, onların rızası için tüm gayretimizi göstermeliyiz.
AHİRETE GÖÇENLERE HÜRMET NASIL OLUR?
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), ebeveynlere sadece hayatta iken değil, vefatlarından sonra da iyilik yapılabileceğini vurgulamıştır. Nitekim bir hadis-i şerifte Efendimiz, “Kişi öldüğünde, amelleri üç şey dışında kesilir: Sadaka-i cariye, faydalı ilim ve kendisine dua eden salih evlat” buyurmuştur. Bu hadis, vefat eden anne babalarımız için dualar ederek, hayırlı işler yaparak ve onların adına sadaka vererek onların amel defterine sevap yazdırabileceğimizi gösterir. Ayrıca geçmişler için kurban kesmek de, onlara dua ve iyilikte bulunmanın yollarından biridir. Onların adına bir kurban kesip etini ihtiyaç sahiplerine dağıtarak hem hayırlı bir amel işlemiş hem de onların ruhuna sevap hediye etmiş oluruz. Peygamber Efendimiz, ümmetinden vefat edenler için dua ve iyilik yapmayı teşvik etmiş ve bu tür bağışların, kişinin sevap hanesine yazılacağını bildirmiştir. Bu tür ibadetler, hem kişinin kendi dünyası için hem de vefat edenlerin ahiretteki dereceleri için hayırlı vesilelerdir.