Peygamberler(as) Sünneti Yemek İkramı
Yemek ikramı, insanlık tarihinin en eski ve en köklü geleneklerinden biridir. Bu gelenek, peygamberlerin hayatlarında da önemli bir yer tutmuş ve onların sünneti olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Peygamberler, insanlara hem maddi hem de manevi olarak yardımcı olmanın, onlarla ekmeği paylaşmanın önemini her fırsatta vurgulamışlardır.
Hz. İbrahim (a.s.), "Halilullah" (Allah'ın dostu) olarak bilinen bir peygamberdir ve misafirperverliğiyle tanınır. Rivayetlere göre, Hz. İbrahim (a.s.) kapısına gelen hiçbir misafiri geri çevirmez ve sofrasını daima misafirlerine açardı. Onun bu misafirperverliği, Allah katında büyük bir değer kazanmış ve bizlere de örnek olmuştur. Kur'an-ı Kerim'de, Hz. İbrahim (a.s.)'in misafirlerine yemek ikram etmesi, "Hanif İbrahim’in misafirleri” ayetiyle anlatılmıştır. Bu olay, yemek ikramının peygamberler tarihindeki köklü geçmişini ve önemini gözler önüne serer.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) de, sahabeleriyle sık sık yemek paylaşır, onlara ikramda bulunur ve bu konuda ümmetine örnek olurdu. Efendimiz (s.a.v.), "Sadakanın en faziletlisi aç bir karını doyurmaktır" (Buhari, Zekât 18) buyurarak, yemek ikramının sadaka olarak ne denli kıymetli olduğunu belirtmiştir. Bu hadisi şerif, yoksullara, ihtiyaç sahiplerine ve yetimlere yapılan yemek ikramının ne kadar değerli bir ibadet olduğunu bizlere hatırlatır.
Afrika’daki İhtiyaç Sahiplerine ve Yetimlere Yemek İkramı
Günümüzde, Afrika’da yaşayan pek çok yetim ve ihtiyaç sahibi, maalesef temel gıda maddelerine ulaşmakta zorluk çekmektedir. Bu durum, bizler için bir fırsat ve sorumluluk doğurur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in "Komşusu açken tok yatan bizden değildir” (Tirmizi, Sıfatu’l-Kıyame 35) hadisi, ihtiyaç sahibi olan herkesi bir "komşu" olarak görmemiz gerektiğini öğretir. Dünyanın bir ucunda olsa bile, yardıma muhtaç olan insanlara el uzatmak, biz Müslümanlar için bir görevdir.
Qurban.uk olarak Afrika’nın farklı bölgelerinde yaşayan yetim ve ihtiyaç sahiplerine düzenli olarak yemek ikram ediyoruz. Bu iyilik, sadece karın doyurmakla kalmıyor; aynı zamanda o insanların kalplerinde bir umut ışığı yakıyor, onlara yalnız olmadıklarını hissettiriyor. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in, “İşaret ve baş parmaklarını yanyana göstererek; bir yetime kol kanat geren kişi ile ben, cennette şöyle olacağız" (Buhari, Edeb 24) buyurduğu hadisi şerif, yetimlere yapılan iyiliklerin ne denli büyük bir sevap kapısı açtığını gösterir. Siz de bu sevap kapısından girebilir, hayrınızı Afrika’daki ihtiyaç sahibi çocuklara ve ilim talebelerine ulaştırabilirsiniz.
Sünnet Düğünü'nde Yemek İkram Etmek
Sünnet, İslam dininde Hz. İbrahim (a.s.)'dan bu yana devam eden ve Müslüman erkek çocuklarının yerine getirdiği önemli bir ibadettir. Sünnet töreni, çocuğun Müslüman kimliğini pekiştiren ve toplum tarafından kabul edilen bir geçiş ritüelidir. Bu önemli olayın ardından verilen yemek, hem aile için bir şükran vesilesi hem de toplumsal bir dayanışma göstergesidir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) de sünnet uygulamasını teşvik etmiş ve sünnet olan çocuklar adına yapılan hayırların, hem çocuk hem de aile için büyük bir fazilet olduğunu belirtmiştir.
Sünnet yemeği, ailelerin bu mutlu anını dostları ve sevdikleriyle paylaşma fırsatıdır. Ancak bu yemeğin sadece yakın çevreyle sınırlı kalmaması, yetimlere ve ihtiyaç sahiplerine de ikram edilmesi, bu hayrın manevi değerini artırır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), "Küçüğümüze merhamet etmeyen bizden değildir" (Tirmizi, Birr 15) buyurarak, çocuklara ve yardıma muhtaç kimselere karşı duyarlı olmamız gerektiğini öğütlemiştir. Sünnet olan çocuk adına verilen yemek, bu öğüdü yerine getirmenin güzel bir vesilesi olabilir. Yetimlerin de bu sevinci paylaşması, hem o çocuklar için unutulmaz bir anı oluşturur hem de sünnet yemeğinin bereketini artırır. Böylece, sünnet olan çocuğun hayatındaki bu önemli an, başkalarına da iyilik olarak yansır ve hayır dualarıyla taçlanır.
Yaptığınız bağışların sonucunu görmeniz ve bu hayrın etkilerini anlamanız için sizlere video ile geri bildirimde bulunuyoruz. Bu videolar, yaptığınız iyiliğin ne kadar büyük bir mutluluk ve umut kaynağı olduğunu sizlere gösteriyor. Bir çocuk, belki de hayatında ilk defa doyurucu bir yemek yiyor, bir genç ilim yolunda ilerlemek için güç buluyor. Yemeklerden sonra yapılan dualarda hayır sahiplerini de zikredek hayıralrına dualarla karşılık veriyorlar.
Bu hayırlı işin bir parçası olarak, bağışlarınızla Afrika’daki yetimlere ve ihtiyaç sahiplerine sıcak bir yemek ikramında bulunun. Küçük bir katkınız, onların hayatında büyük bir fark yaratabilir. Unutmayın, her yapılan iyilik, niyetinizle birlikte size misliyle dönecektir. Bu iyiliğe siz de ortak olun.